Öne Çıkan Yayın
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
SABIR VE İNSAN
Allah(c.c)'ın kitabı, Peygamberimiz Hz.Muhammed (sav)''in en büyük mucizesi, islam aleminin rehberi yüce kitabımız Kur'an-i Kerîm'de 44 surede geçen ve 84 ayette yer alan sabır nedir? Nasıl sabredilir? Sabrın mükafatları nelerdir? Gelin birlikte Kur'an-i Kerîm'de bu kadar çok geçen ve aynı zamanda yüzlerce hadiste kendine yer bulmuş sabırla ilgili sorduğumuz bu soruları cevaplamaya çalışalım.
Sabır aslında bizim başlıca imtihanımızdır. Dünya aslında tüm insanlar için bir gurbettir. Ne zaman olacağını bilmesekte elbet bir gün asıl vatanımıza döneceğiz. Lakin dünyada hiçbir şey basit değil. İnsan her zaman bir mücadele içinde. Kim ile mi? Elbette şeytan ve kendi nefsi ile. İşte imtihan diyerek kastettiğim tam olarak bu. Şeytanın ve nefsimizin verdiği vesveselere SABREDEREK Hakk yoldan ayrılmamalıyız. Bu durumu Keçecizâde İzzet Molla çok güzel izah etmiş.
Evzâ'-ı bârid-i felege eylerüz sükût
Bir iki gün ne çâre müsâfir bulınmışuz
Keçecizâde İzzet Molla
(Ne çare ki bu dünyada bir iki günlüğüne misafiriz, onun hoş olmayan durumları karşısında -çaresizce- susuyoruz.)
E ama her zaman sıkıntı içinde olacağız, bedbaht olacağız diye bir şey yok ki diyebilirsiniz. Tabii ki Allah(c.c)'ın izniyle dünyada da mesut olduğumuz zamanlar olabilir. Bu zamanlarda kıymet bilip şükretmemiz gerekir. Peygamberimiz(sav) bir hadis-i şeriifinde şöyle buyurmuştur :
“Müminin durumu gıpta ve hayranlığa değer. Çünkü her hâli kendisi için bir hayır sebebidir. Böylesi bir özellik sadece müminde vardır: Sevinecek olsa, şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir belâ gelecek olsa, sabreder; bu da onun için hayır olur.”
Tamam, anladık bizim dünyadaki en büyük işimiz sabır ve şükür. Yalnızca Elhamdülillah diyerek bile şükredebiliriz. Ama nasıl sabredeceğiz? Keçecizâde İzzet Molla'nın dediği gibi çaresizce susarak mı? Elbette hayır. Nasıl mesut olduğumuz zamanlar Allah(c.c)'ın bizi şükretmemiz için tâbii tuttuğu imtihanlarsa başımıza bir bela geldiği zamanlarda Allah(c.c)'ın bizi sabretmemiz için tâbi tuttuğu imtihanlardır. Başımıza gelen iyi olayların Allah(c.c)'tan geldiğini unutmamamız gerektiği gibi başımıza gelen musibetlerin de Allah(c.c)'tan geldiğini unutmamalıyız. Allah(c.c)'a dua etmeli ve O'ndan gelecek olan dermanı beklemeliyiz. İşte sabrın kilit noktaları bunlardır : Musibetin aslında bir imtihan olduğunu ve Allah(c.c)'tan geldiğini unutmamak ; susmayıp Allah(c.c)'a dua etmek ; son olarak dermanı yalnızca Allah(c.c)'tan beklemek.
İyi güzel de niye sabredelim, sabredince elimize ne geçecek ki? Allah(c.c)'ın kitabı Kur'an'da 84 defa sabrın geçtiğini belirtmiştik. Bunlardan biri olan Bakara suresinin 155 ila 157. ayetlerinde Allah(c.c) şöyle buyurmuştur :
وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَيْءٍ مِّنَ الْخَوفْ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِّنَ الأَمَوَالِ وَالأنفُسِ وَالثَّمَرَاتِ وَبَشِّرِ الصَّابِرِينَ{155}الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُم مُّصِيبَةٌ قَالُواْ إِنَّا لِلّهِ وَإِنَّـا إِلَيْهِ رَاجِعونَ {156} أُولَـئِكَ عَلَيْهِمْ صَلَوَاتٌ مِّن رَّبِّهِمْ وَرَحْمَةٌ وَأُولَـئِكَ هُمُ الْمُهْتَدُونَ{157}
“Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele. Onlar (sabredenler) ; başlarına bir musibet gelince, 'Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz' derler. İşte Rabbleri katından rahmet ve merhamet onlaradır. Doğru yola ulaştırılmış olanlar da işte bunlardır.”
Ayet-i kerimede geçtiği gibi sabredenler doğru yola ulaştırılmıştır ve onlar için Allah(c.c) katında rahmet ve merhamet vardır ve bundan daha güzel bir mükafat söz konusu değildir.
Sürçülisan ettiysek affola. Allah'a emanet olun.
Hasan Göktan Gündoğdu
Yorumlar