Ana içeriğe atla

Öne Çıkan Yayın

KUDÜSTE EZAN SESLERİ

Ağladım.. ağladım göz yaşı keselerimde yaş kalmayana dek Kudüs'ü dinledim o gece yarısında, iyice anlayana dek...  Başım ağrıyor, kaşlarım ağırlaşıyor düşündükçe hali, Selahaddin'in niye gülmediği şimdi daha da belli... Her zerremle utanıyorum şu anki halimden, Benim imanım eksik mi Selahaddin'inkinden?  Anadolu'dan geçen Haçlılara niye dur dedi atalarımız? O zamanlar namusumuza ne güzel sahip çıkarmışız. Şimdi kim nerde ne yapıyor bizi hiç alakadar eder mi? Gerici değiliz biz ayol biraz modern olalım değil mi?  Lanet olsun bizi bu hallere düşürenlere! Dünya ile oyalayıp gözümüze perde çekenlere. Yazıklar olsun elbet, bu oyuna düşen bizlere de! Nasıl oldu da değiştik bu kadar kısa sürede?  KUDÜSTE EZAN SESLERİ YOK ama sesimiz çıkmıyor! Memnun muyuz halimizden, niye kimse uyanmıyor? Bu duruma sela gerek, bari Kudüs'te o okunsa, Ama doğru, onu okuyacak müezzin de maphusta...  Nasıl hesap vereceğiz o çetin sorgu gününde? Gözlerimizi yummadan kör olmuşuz yeryüzünde....

KERBELA OLAYI

 

   10 Muharrem:

     10 Muharrem… Aslında Allah (c.c.) tarafından pek çok hayırlı olayların gerçekleştiği pek mübarek bir gün. Evet Hz. Adem’in tevbesinin kabul edildiği, Hz. Yusuf’un kuyudan çıkarıldığı, Hz Yakup’un gözlerinin açıldığı, Hz Eyyüb’ün hastalığından şifaya kavuştuğu, Hz Musa'nın Allah'ın yardımıyla denizi ortadan ikiye yararak Firavun ile ordusunu denize gömdüğü, Hz. Davud’un tevbesinin kabul edildiği, Hz. Yunus’un balığın karnından kurtulduğu, Hz. Nuh’un gemisinin karaya oturduğu bu aşura gününden bahsediyorum. Peki neydi böyle bir günü hüzne boğan şey? Tabii ki Kerbela Olayı.

   Kerbela Olayının Tarihi Süreci:

     Kerbela Olayını daha iyi anlamak için öncelikle tarihi sürecine bakalım. Peygamber Efendimiz’(s.a.v.) in zamanlarıydı… Mervan adında biri Medine’de türlü fitneler çıkarıyordu. Bu yüzden Peygamber Efendimiz(sav) onu Medine’den sürgün etti ve Medine’ye girmesini yasakladı. Allah resulü vefat ettikten sonra Hz. Ebubekir’in halifelik döneminde Mervan, akrabası olduğu için Hz Osman’a giderek kendisinin düzeldiğini ve affettirilmesi için Hz. Ebubekir ile konuşmasını ister. Bunun üzerine çok merhametli olan Hz. Osman, Hz. Ebubekir’e gitti. Hz. Ebubekir ise bu yasağı kaldıramayacağını söyledi. Aynı şekilde bu teklifi Hz. Ömer’in halifelik döneminde ona yaptıklarında ise aldıkları cevap aynı oldu. Daha sonra Hz Osman halife olunca Mervan’ın Medine’ye giriş yasağını kaldırdı. İşte olanlar bundan sonra oldu.

     Medine’ye giren Mervan’ın türlü türlü fitneleri oldu. Hz. Osman’ın şehit edilmesini planladı, Hz. Ali hilafete gelince onun halifeliğini tanımadı, Abdullah İbni Sebe gibi münafıklarla işbirliği ederek Cemel Vakası’nı çıkardı, Hz Ali ve Muaviye’yi Sıffın Savaşı’nda karşı karşıya getirdi. Bu savaşın ardından iki halife oluştu. Bir tanesi Küfe’de Hz. Ali, diğeri Şam’da Muaviye.

     Muaviye öldükten sonra yerine Yezid geçti. Yezid o dönemde Emevi halifesiydi. Böyle olmasına rağmen halk Hz. Hüseyin’i daha çok seviyordu. Buna katlanamayan Yezid, Medine valisi Mervan’dan Hz. Hüseyin’in de içinde olduğu 3 kişi kendisine biat etmezse onları sabaha kalmadan Medine Mescidi’nde öldürmesini istedi. Bunun üzerine üçü de sabah namazına kadar düşünmek için izin aldı Mervan’dan. İşte tam da o gece Mekke’ye hicret ettiler. Bu şekilde kurtuldular onların elinden. Mekke’de Hz. Hüseyin’i çok büyük bir sevgi ile karşıladı. Daha da çok sinirlenen Yezid, Hz. Hüseyin’i oradan çıkarmak için bir oyun oynamaya karar verdi. Plan Hz. Hüseyin’i Mekke’den çıkarmak ve onu şehit etmekti.

     Bir gün Küfe halkı Hz. Hüseyin’e gelerek kendilerinin başına geçmesini ve böylece kendilerini bu zalim Yezid’den kurtarmasını istedi. İlk başta buna inanmadı. Çünkü babasını da aynı şekilde Küfe’ye çağırıp şehit etmişlerdi. Bunun üzerine Hz. Hüseyin Müslim bin Akil’i Küfe’ye gönderdi doğru söyleyip söylemediklerini anlamak için. Müslim bin Akil, Küfe’ye gittiğnde halkın gerçekten Hz. Hüseyin’e olan sevgisini görünce şok oldu ve Hz. Hüseyin’ e gelebilirsin diye mektup yazdı. Mektup yola çıktıktan sonra hemen Müslim bin Akil’i yakalayıp sarayın 3. katından aşağı atarak şehit ettiler. Müslim bin Akil şehit edilmeden hemen önce tuzağı anladı ve Hz. Hüseyin’in gelmemesi için oradaki hizmetliye bir mektup daha verdi. Lakin o mektup Hz. Hüseyin’e ulaşmadı. Hz. Hüseyin Mekke’den 72 kişiyle yola çıktı. Buradan da anlıyoruz ki Hz. Hüseyin savaşmaya gitmiyor. Eğer savaşmaya gitseydi hem peygamber torunu olduğundan hem de hac mevsimi olduğundan belki de milyonlarca kişiyle giderdi. 17 bin kişi karşıladı Hz. Hüseyin’i öldürmek için. Ve orada haince şehit edildi.

   Kerbela Olayından Alınacak Dersler:

     Kerbela Olayı, tarihsel süreciyle ve bizzat kendisiyle bizlere öğüttür. Çünkü bizler Kerbela’da ihanetin aldatan, fitnenin karanlık, hırsın yakıcı, kıskançlığın çürütücü,hilenin karartan yüzünü görürüz. İhaneti daha iyi anlamak adına Hz. Hüseyin’i öldürecek askerlerin sevabı daha çok olsun diye ona yakın durmaya çalıştığı namazdaki Hz. Hüseyin’in hutbesini okumanızı ve Hz. Hüseyin’in neden biat etmediğini güvenilir bir kaynaktan araştırmanızı şiddetle öneririm. Biz bugünün insanları, bugünün gençleri olarak Hz. Hüseyin’in inandığı yola inanmalıyız. Kerbela’da hile ile mazlum edilen Hz. Hüseyin’i ve Kerbela’yı anlamak istiyorsak asrımızın Kerbela’larına bakmalıyız. Bugün aynı şekilde Filistin mazlumdur. O da çeşitli planlarla ve hilelerle mazlum edilmiştir. Artık bizim mücadelemiz bu olmalıdır.

Yusuf  VURAL

Yorumlar

Faruk dedi ki…
Kaleminize, yüreğinize sağlık, çok başarılı bir yazı olmuş. Yazıda bahsedilen güvenilir kaynaklara örnekler verilmesi ve Filistin meselesi ile Kerbala arasındaki bağlantının biraz daha detaylı anlatılması daha güzel olabilirdi diye düşünüyorum.
Okur dedi ki…
Eline, diline, yüreğine sağlık..
Serdar dedi ki…
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Serdar dedi ki…
Doğruyla eğrinin birbirine karistirildigi bu zamanda böyle yazılar yazan ve yüce Allahını davasına sahip çıkan bu gençlerin yolları açık olsun inşaallah

Popüler Yayınlar