Ana içeriğe atla

Öne Çıkan Yayın

KUDÜSTE EZAN SESLERİ

Ağladım.. ağladım göz yaşı keselerimde yaş kalmayana dek Kudüs'ü dinledim o gece yarısında, iyice anlayana dek...  Başım ağrıyor, kaşlarım ağırlaşıyor düşündükçe hali, Selahaddin'in niye gülmediği şimdi daha da belli... Her zerremle utanıyorum şu anki halimden, Benim imanım eksik mi Selahaddin'inkinden?  Anadolu'dan geçen Haçlılara niye dur dedi atalarımız? O zamanlar namusumuza ne güzel sahip çıkarmışız. Şimdi kim nerde ne yapıyor bizi hiç alakadar eder mi? Gerici değiliz biz ayol biraz modern olalım değil mi?  Lanet olsun bizi bu hallere düşürenlere! Dünya ile oyalayıp gözümüze perde çekenlere. Yazıklar olsun elbet, bu oyuna düşen bizlere de! Nasıl oldu da değiştik bu kadar kısa sürede?  KUDÜSTE EZAN SESLERİ YOK ama sesimiz çıkmıyor! Memnun muyuz halimizden, niye kimse uyanmıyor? Bu duruma sela gerek, bari Kudüs'te o okunsa, Ama doğru, onu okuyacak müezzin de maphusta...  Nasıl hesap vereceğiz o çetin sorgu gününde? Gözlerimizi yummadan kör olmuşuz yeryüzünde....

EMRİ-BİL MARU'F

 Sizden hayra davet eden, emri bil maruf nehyi anil münker yapan bir topluluk bulunsun işte onlar kurtuluşa erenlerdir (Âli İmran 104)

Hayra davet edip şerden alıkoyan bir grubun olmadığı toplumda huzur olması muhtemel değildir. Bu sebepten ötürü toplumun içinde hayra davet eden kimseler kurtuluşa erenlerdir.

Âli İmran suresi 110. ayette ümmetin hayırlı olması için emri bil maruf nehyi anil münker yapması gerektiği belirtilmiştir.

Allah Celle celalühü birçok ayette toplumun içerisinde hayrı tavsiye eden bir grubun olması gerektiğini bildiriyor Bu sebepten ötürü emri bil maruf nehyi anil münker arıza nedir.

Birçok kaynakta geçen sahih bir hadiste "Bana hayat bahçeden Allah'a yemin olsun ki siz iyiliği emreder kötülükten alıkoyar sınız ya da Allah kendi katından sizin yerinize bir azap gönderir o zaman dua edersiniz fakat duanız kabul edilmez."

Tebliğ en iyi şekilde, örnek olarak yani hal yapılmalıdır. İslam'ın ilk öğretmeni Musab Bin Umeyr'in tebliğ metotları şöyleydi;

Öğren ki İnandırabilesin

Ne kadar bile biliyorsak ancak o kadar inanabiliriz "Hiç bilen ile bilmeyen bir olur mu?". İnsan bildiği kadar inanır ve inandığı kadar var olabilir; dolayısıyla bilmediği bir şeyi öğretmesi mümkün değildir, öğretmeden de başka bir insanı imana davet etmesi yine mümkün değildir.

İnan ki İnandırabilesin

Söylediğine kendisi bile inanmaya bir insan, nasıl olur da başka bir insanın kendi kendi yoluna davet eder? İnanmadığımız bir fikre inandırmak mümkün değildir

Yaşa ki Yaşatabilesin

Biz bir şahsı iyi ya da kötü bir yere davet ettiğimizde; o kişi, bizim gideceğimiz yere uygun olup olmadığımızı hesap eder. "Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim" sözü kişi ne ile uğraşırsa uğraşı üzere  arkadaş edinir ve o arkadaşlarının kişiliğide onun aynısıdır.

Karşılık Bekleme ki Karşılık Bulabilesin

İyilik karşılıksız yapıldığında güzeldir. Aynı şekilde bir davet ve tebliğ çağrısı da seferden sorumluluk ve zaferden ümit çerçevesinde en verimli haline ulaşır.

Nefsini Allah'a Bırak ki Haddini Aşmayansın

insanın nefsi, insanın tehlikeli olmasını baş sebebidir. Nefis teslim edildiği zaman insan çevresine ve kendisine iyiliği dokunan bir canlı olabilir. Tebliğde de insan eğer elinden ve dilinden emin olunan bir kimse ise tebliğ her zaman daha başarılı olur.


Tahsin Satıoğlu


Yorumlar

Popüler Yayınlar