Ana içeriğe atla

Öne Çıkan Yayın

KUDÜSTE EZAN SESLERİ

Ağladım.. ağladım göz yaşı keselerimde yaş kalmayana dek Kudüs'ü dinledim o gece yarısında, iyice anlayana dek...  Başım ağrıyor, kaşlarım ağırlaşıyor düşündükçe hali, Selahaddin'in niye gülmediği şimdi daha da belli... Her zerremle utanıyorum şu anki halimden, Benim imanım eksik mi Selahaddin'inkinden?  Anadolu'dan geçen Haçlılara niye dur dedi atalarımız? O zamanlar namusumuza ne güzel sahip çıkarmışız. Şimdi kim nerde ne yapıyor bizi hiç alakadar eder mi? Gerici değiliz biz ayol biraz modern olalım değil mi?  Lanet olsun bizi bu hallere düşürenlere! Dünya ile oyalayıp gözümüze perde çekenlere. Yazıklar olsun elbet, bu oyuna düşen bizlere de! Nasıl oldu da değiştik bu kadar kısa sürede?  KUDÜSTE EZAN SESLERİ YOK ama sesimiz çıkmıyor! Memnun muyuz halimizden, niye kimse uyanmıyor? Bu duruma sela gerek, bari Kudüs'te o okunsa, Ama doğru, onu okuyacak müezzin de maphusta...  Nasıl hesap vereceğiz o çetin sorgu gününde? Gözlerimizi yummadan kör olmuşuz yeryüzünde....

Yaratılanı Hoş Gör Yaratandan Ötürü

Bir zamanlar, bir adada, iki kardeş beraber yaşıyorlarmış. Beraber yer, beraber içer, beraber gezerlermiş. Adanın, merhametli, şefkatli, adaletli, kudretli ve yaptığı bir işi hikmet üzere yapan bir hükümdarı varmış. Adada yaşayanların yiyeceklerini, içeceklerini, giyeceklerini, soğuktan ve sıcaktan koruyacak evlerini... Kısacası hayata dair bütün ihtiyaçlarını temin eden kişi hükümdarmış. Bu hükümdar, adanın her yerini bilir, adada yaşayanları da en ince ayrıntısına kadar bilirmiş. Ayrıca adada ne olup ne bittiğinden haberdar ve her şeye şahitmiş. 

O adada yaşayan iki kardeş beraber gezerken bir olaydan ötürü tartışmışlar. Kardeşlerden biri, şâkir bir insanmış ki, "Bizim hükümdarımız merhametlidir, şefkatlidir. Hem bizi çok sever. Bütün işlerimizi o halleder. Onun hakkını ödeyemeyiz. Hem bizi izler. Bu halimizi görürse -ki görüyor- memnun olmaz, hoşlanmaz." demiş ve kardeşine sabretmiş.         

İşte ey insan! O ada, içinde yaşadığımız bu dünyadır. O hükümdar, bizim her işimizi gideren, bizi çok seven, bizi görüp gözeten bizi yokluk aleminden varlık alemine çıkaran Rabbimizdir. O iki kardeş ise biz insanlarız. Bu hayatta elbette bir tartışmaya dahil olacaksın. Seni çok üzecekler, kalbini kıracaklar. Belki de sen onların kalbini kıracaksın. Müminlerin tartışması Allah'ın hoşuna elbette gitmez. Eğer sırf Allah için, seninle ilişkisini kesen kardeşinle ilişkini sürdürsen, senin hoşuna gitmeyen bir hareket yapıp, sonra pişman olup senden özür dileyen kardeşini affetsen... Kısacası yaratılanı yaratandan ötürü sevsen, o rahmetli Rabbinin rahmetini celbeder ve ne keder ne de gam seni ezer. Allah' ın izniyle hem bu dünyada hem de ahirette huzura kavuşursun. O halde Allah için barıştır, Allah için affet, Allah için sabret.


Çağrı DURU 

Yorumlar

Popüler Yayınlar